top of page
Yazarın fotoğrafıAkın Şenver

Limited Şirket Hisse Devri Sözleşmelerinde Şekil Şartına Aykırılığın Sonuçları:

Limited şirket hisse devri TTK Md. 595 ile düzenlenmiştir;


"III - Esas sermaye payının geçişi hâlleri

Devir

MADDE 595- (1) Esas sermaye payının devri ve devir borcunu doğuran işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onanır. Ayrıca devir sözleşmesinde, ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri; rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise, bu husus, önerilmeye muhatap olma, önalım, geri alım ve alım hakları ile sözleşme cezasına ilişkin koşullara da belirtilir."


Madde gerekçesi;


"MADDE 595

Birinci fıkrada devir sözleşmesi yazılı şekle bağlanmış ve 6762 sayılı Kanunda olduğu gibi imzaların noterce onayı da aranmıştır. İsviçre Tasarısında bulunmayan bu şartın korunmasında yarar görülmüştür. Çünkü, yazılı şekil, imza onanması hem ispat yönünden gereklidir hem güvenliği sağlamaktadır hem de tarafları, devir, özellikle ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri ve diğer sözleşmesel borçlar bakımından düşünmeye yöneltmek için uygun bir araç niteliğine sahip bulunmaktadır.


Birinci fıkrada, "hem esas sermaye payının devri hem de devir borcunu doğuran işlemler"in yazılı şekle bağlandığı belirtilerek, "devir vaadi", "ön sözleşme", "borçlanma işlemi" gibi terimler söz konusu edilerek açılan tartışmalara son verilmek istenmiştir. Devir borcunu doğuran işlem bir sözleşme veya tek taraflı bir işlem, meselâ taahhütname olabilir; bu taahhütname de aynı şekle tabidir. Bu sebeple şekil hükmünü koyan birinci cümlede geniş kapsamlı "işlem" terimi kullanılmıştır. Buna karşılık devir, sözleşme şeklinde yapılmalıdır. Aksi sözleşmede öngörülmemişse geçiş ortaklar genel kurulunun onayı ile gerçekleşir. Onaya kadar sözleşme askıdadır. Tasarıda sınırlı sayıda (numerus clausus olarak) öngörülmüş bulunan ve yükümlülük getirdiği için önemli gördüğü hususların devir sözleşmesinde açıkça öngörülmesini emretmiştir. Bunlar ek ödeme yükümlülüğü, yan edim yükümlülüğü, rekabet yasağının ağırlaştırılması veya tüm ortakları kapsayacak şekilde genişletilmesi, önerilme, önalım ve alım hakları ile cezaya ilişkin şartlardır. Bu sözleşmeye açıkça yazma zorunluğunun sebebi, devralanın yükümlülüklerinin tam bilincinde olması ve bu hususta onun bilgilendirilmesi yükümünü de satıcıya yüklemektir. Ancak, bu kayıtların devir sözleşmesinde bulunmaması, sözleşmeyi geçersiz kılmaz, fakat devredenin bazı hallerde sorumluluğuna sebep olur. "Bazı haller" ile alıcının söz konusu yükleri ve hakları bilmesi, payı bunları bilerek almasıdır..."


Buna göre limited şirket hisse devri sözleşmenin yazılı şekilde yapılması ve imzalarının Noterce Onaylanması gerekmektedir. Doktrinde payın devri sözleşmesinde belirlenen şeklin geçerlilik şekli olduğu belirtilmektedir;




"I-PAYIN DEVRİ SÖZLEŞMESİ

TK 595, maddenin 1. Fıkrasına göre LO'ta esas sermaye payının devri ile devir borcu doğuran diğer tüm işlemler yazılı şekilde yapılır ve tarafların imzaları noterce onaylanır. Yasada öngörülen bu şekil devir işleminin geçerlilik şartıdır.


Payın devri paya bağlı tüm hak ve yükümlülükleri devreder. Bu nedenle devir sözleşmesinde ayrica, şayet varsa ek ödeme ve yan edim yükümlülükleri, rekabet yasağı ağırlaştırılmış veya tüm ortakları kapsayacak biçimde genişletilmiş ise bu husus, önerilmeye muhatap olma, ön alim, geri alım ve alım haklar ile (öngörülmüşse) sözleşme cezasına ilişkin koşulların yer alması zorunludur. Bu hükmün amacı payı devralan kişinin ne gibi haklar iktisap ettiğini ve ne gibi yükümlülükler altıina girdiğini bu aşamada öğrenmesidir.


Devir sözleşmesi yazılı olarak yapılıp imzaların noterce onaylanması ile taraflar arasında yürürliüğe girer ve sermaye payı devralana geçer. Bu işlem pay mülkiyetini geçiren tasarruf işlemidir ( Bkz.: Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, (2010) Ortaklıklar, N. 166 la.b). Devrin şirkete karşı geçerliliği ise işlemin GK tarafından onaylanmasına bağlıdır. (TK 595(2). GK tarafından onaylanan işlem pay defterine kaydedilmekle tamamlanır. Ancak devir işleminin şirket açısından tamamlanması için GK'un onayını arayan hüküm emredici değildir; TK 595.maddenin 2.fikrasına göre şirket sözleşmesi ile onay koşulu kaldırılabilir." [POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU, ORTAKLIKLAR HUKUKU II, İstanbul 2017, Sf.409]


Bu durumda Limited şirket hisse devri sözleşmesi ile devrin vaadi sözleşmesinin geçerliliği yazılı şekil ve noter onayına tabi tutulmuştur.


Yargıtay pek çok kararında şekil şartına uyulmadan yapılan pay devir sözleşmelerinin ve bu sözleşmelerde kararlaştırılan cezai şartın geçersiz olduğuna işaret etmektedir;


YARGITAY 11. HD. 2020/8431 E. 2022/1588 K. 07.03.2022

"Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre; limited sirket hisse devir sözlesmeleri 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmis olup, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doguran islemlerin yazılı sekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onanması sart oldugu gibi, sirket sözlesmesinde aksi öngörülmemisse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun da onayının sart oldugu, taraflar arasındaki hisse devir sözlesmesinde noter onayı bulunmadıgı gibi, sözlesmede hisselerini devreden ortagın imzası degil sirket müdürünün imzası bulundugundan 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesindeki sartlara uygun düzenlenmeyen hisse devir sözlesmesinin geçersiz oldugu ve geçersiz sözlesmede kararlastırılan cezai sartın da geçersiz oldugu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmistir.


Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı geregince hüküm verilmis olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde degildir."


YARGITAY 11. HD. 2016/12318 E. 2018/5011 K. 09.07.2018

"Dava, limited sirket hisse devri sözlesmesine dayalı olarak açılan cezai sart alacagının tahsili istemine iliskin olup mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmistir. Ancak limited sirket hisse devri islemlerini düzenleyen 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesi geregince yapılması gereken islemlerin geçerlilik sartı mahiyetinde oldugu göz önüne alındıgında 15/01/2008 tarihli davacı ile davalı arasında yapılan hisse devrinin TTK 520'de öngörüldügü gibi Imzaları noterce tasdik edilmis yazılı sözlesme seklinde yapılmadıgı anlasıldıgından isbu devir sözlesmesi geçersiz olup geçersiz olan bu sözlesmeye baglı yan edimlerin de talep edilemeyecegi açıktır. Davalının kendi edimini yerine getirdigine iliskin iddiası yönünden ise daha önce kendisinin açmıs oldugu Trabzon 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/283 E., 2012/50 K. sayılı kararının Dairemizin E:2012/7521, 2013/22337 sayılı ilamı ile yapılan hisse devrinin 6762 sayılı TTK'nın 520. maddesinde öngörülen geçerlilik sartlarına uygun sekilde yapılmadıgı gerekçesiyle bozulmus olmakla mahkemece aksine düsüncelerle davanın kabulü dogru görülmediginden kararın bozulması gerekmistir."


YARGITAY 11. HD. 2016/10075 E. 2017/4478 K. 19.09.2017

"Limited sirket hisse devir sözlesmeleri 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesinde düzenlenmistir. Buna göre, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doguran islemlerin yazılı sekilde yapılması ve tarafların imzalarının noterce onaylanması sart oldugu gibi, sirket sözlesmesinde aksi öngörülmemisse, esas sermaye payının devri için, ortaklar genel kurulunun da onayı sarttır. 6098 sayılı TBK’nın 13. maddesinde sözlesmelerde yasal sekil “Kanunda yazılı sekilde yapılması öngörülen bir sözlesmenin degistirilmesinde de yazılı sekle uyulması zorunludur. Ancak sözlesme metniyle çelismeyen tamamlayıcı yan hükümler bu kuralın dısındadır.” seklinde düzenlenmistir.


Somut olayda, taraflar arasında yapılan 13.06.2013 tarihli noterde düzenlenen hisse devir sözlesmesiyle davacının hisselerini davalıya devrettigi, yine aynı tarihli adi yazılı sözlesmeyle hisse devir bedeli ve cezai sart kararlastırıldıgı, davalı tarafın sözlesmedeki davaya konu devir bedelini ödemedigi, bunun üzerine davacının icra takibinde hisse devir bedeli ile birlikte cezai sartın tahsilini talep ettigi anlasılmaktadır.


Sözlesmede yapılan degisiklik tamamlayıcı kosullarda olsa dahi bu kosullar sözlesmeyle yükümlenilen borçları agırlastıracak dogrultuda ve nitelikte ise geçerliligi sözlesmenin baglı oldugu biçimde yapılmasına baglıdır. Taraflar arasında 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesindeki sartlara uygun olarak yapılan ve noterde düzenlenen hisse devir sözlesmesinde öngörülmeyen cezai kosul, bu biçime uygun olmayan adi yazılı belgeyle kararlastırılmıs olup bu nedenle geçersizdir."


YARGITAY 11. HD. 2013/15053 E. 2014/8989 K. 12.05.2014

"Davacılar vekili, davalılar ile 19.01.2009 tarihinde imzalanan sözlesme uyarınca tarfların karsılıklı taahhütlerde bulunduklarını, buna göre müvekkillerinin davalı gerçek kisiler ile ortak bulundukları sirketlerde mevcut hisselerini davalı gerçek kisilere devretmesi karsılıgında davalı gerçek kisilerin de bir kısım demirbasların teslimi, sözlesmede belirlenen gayrimenkullerin satıs vaadi sözlesmesi ile ve nihayetinde müvekkillerine devri ve benzeri yükümlülükler altına girdiklerini ancak davalıların edimlerini noter ihtarnamesi ile dahi yerine getirmediklerini ileri sürerek sözlesmenin aynen ifası ve gecikme tazminatına hükmedilmesini, terditli olarak taleplerinin kabul edilmemesi halinde culpa in contrahendo ilkesi geregi müvekkillerinin olusan 1.800.000,00 TL zararının tazminini talep ve dava etmis, karsı davanın reddini savunmustur.


...


Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı uyarınca taraflar arasında imzalanan 19.01.2009 tarihli sözlesmenin limited sirket pay devri vaadi içeren bir sözlesme oldugu, TTK'nın 520/5 maddesi uyarınca aranan resim yazılı geçerlilik sartına uyulmadıgı, bu nedenle ilgililer için bir hüküm ifade etmeyecegi, 818 sayılı BK'nın 61. maddesi uyarınca tarafların aldıklarını iade borcu içinde bulundukları, culpa in contrahendo ilkesinin uygulanabilmesi için güvenen kisinin iyi niyetli bulunması gerektigi ancak davada tarafların tacir olup vekilleri huzurunda imzaladıkları sözlesmenin sekli geçerlilik sartlarını tasımadıgını biliyor oldukları gerekçesiyle davacı-karsı davalıların taleplerinin reddine, davalı-karsı davacıların 19/01/2009 tarihli sözlesmenin sekle aykırılık nedeniyle geçersiz olması dikkate alınarak feshi yönündeki talep konusuz kaldıgından bu konuda hüküm tesis etmeye yer olmadıgına, S.. D.. tarafından S.. D.. veya emru havalesine düzenlenen 19/01/2009 düzenleme tarihli, 30/03/2009 ödeme tarihli, 285.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı karsı davacıların karsı davalılara borçlu olmadıgının tespitine, belirtilen bononun karsı davacıya iadesine, 23/02/2009 tarihinde S.. D.. ve G.. D..'na teslim edilen demirbaslar nedeni ile toplam 72.525,00 TL'nin karsı davalılardan alınarak, karsı davacı S.. D..'na yasal faizi ile verilmesine, karsı davacıların cezai sart isteminin reddine, toplam meblagı 72.000,00 TL olan Beta Iml. Ins. Taah. Tic. Ltd. Sti. tarafından S.. D..'na teslim edilen çekler ile ilgili olarak Beta Iml. Ins. Taah. Tic. Ltd. Sti. tarafından açılmıs bir iade davası mevcut olmadıgından veya belirtilen bu çeklerin sirkete iadesi talebi ile ortaklar tarafından açılmıs bir dava bulunmadıgından bu konudaki talebin reddine karar verilmistir.


Kararı, davacı-karsı davalılar vekili ve davalı-karsı davacılar vekili temyiz etmistir.


Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartısılıp degerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı-karsı davacılar vekilinin tüm, davacı-karsı davalılar vekilinin asagıda (2) ve (3) numaralı bentler dısında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmistir.


Ancak, davalı-karsı davacılar devredilen demirbasların aynen iadesini istedigine ve davacı-karsı davalılar da aynen iadenin mümkün oldugunu belirttigine göre mahkemece aynen ifaya karar vermek gerekirken, bedele hükmedilmesi dogru olmamıs bozmayı gerektirmistir.


Diger taraftan, davalı-karsı davacıların sözlesmenin feshi talebinin reddine karar verildigi halde karsı dava bakımından davacı-karsı davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi bozmayı gerektirmistir."


Ankara Bölge Adlıye Mahkemesı 21. HD.2020/628 E. 2022/346 K. 17.03.2022

"Diger taraftan 6102 sayılı TTK'nın 595. maddesi hükmüne göre, esas sermaye payının devri ve devir borcunu doguran islemlerin yazılı sekilde yapılacagı ve tarafların imzalarının noterce onanacagı, düzenlenmistir. TTK'nın 595. Maddesindeki emredici düzenleme gereği gerek limited sirket pay devrine iliskin sözlesme gerekse pay devri vaadine iliskin sözlesmelerin noter tarafından onaylanması aranmakta olup, bu sart geçerlilik kosuludur. Taraflar, seklen geçersiz bu sözlesmeye dayalı olarak hak iddia edemeyeceklerdir."

275 görüntüleme0 yorum

Comments


bottom of page